Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr – Avustralya’nın Queensland eyaletinde yaşayan Dylan Conway, 19 yaşında, Avustralya ordusunda piyade subayı olarak görev yapıyordu. Ancak bir sabah belindeki dayanılmaz ağrı ile uyanması, onun için bir dönüm noktası oldu. Hastaneye gittiğinde doktorlar bel ağrısının sebebini hızla belirledi ve ameliyat kararı alındı. Başarılı geçen ilk ameliyat sonrasında eski sağlığına döneceğini umuyordu, fakat süreç beklediği gibi gelişmedi. Toplamda 9 sağlık operasyonu geçiren Conway, tam 14 ay boyunca yatağa mahkûm kaldı. Sağlık sorunları nedeniyle ordudan ayrılmak zorunda kaldı. Fakat, bu genç adamın hayatını altüst eden basit bir rahatsızlık neydi? Ve 19 yaşındaki bir birey nasıl böyle bir duruma düştü?
BASİT BİR OPERASYON YATAĞA DÜŞÜRDÜ
Dylan, orduda yeni bir görev üstlenmiş ve işine büyük bir tutku ile bağlıydı. Ancak sabah kalktığında belindeki geçmeyen ağrı, onu doktora yönlendirdi. Yapılan tetkiklerde, kuyruk sokumunda kıl dönmesi (Pilonidal Sinüs) olduğu belirlendi. Bu rahatsızlık, batık bir kılın ciltteki etkisiyle ortaya çıkabiliyordu ve genellikle basit bir operasyonla tedavi edilebiliyordu. Ameliyat başarılı geçti ve Conway, görevi için hazır olduğuna inanıyordu. Fakat kısa bir süre sonra ağrıları yine geri döndü. Yeniden doktora gittiğinde, kıl dönmesinin nüksettiği ve bir başka ameliyat geçirmesi gerektiği kendisine bildirildi. Bu döngü tam 9 kez tekrar etti. Her ameliyat sonrasında, kıl dönmesi olan bölgeden büyük parçalar alındı. Bir yıl içerisinde 9 kez operasyon geçiren genç adam, ordudaki görevine devam edemediği gibi 14 ay boyunca yatağa bağlı kaldı. Nihayetinde sağlığına kavuştu, ancak vücudundaki izler ve tekrar kıl dönmesi oluşma riskiyle yaşamını sürdürmek zorunda kaldı. Yaşadığı süreci şu sözlerle aktardı:
Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Onur Bayraktar, halk arasında ‘kıl dönmesi’ olarak bilinen pilonidal sinüs hastalığını, kuyruk sokumunda veya her iki kalçanın ortasında meydana gelen, deri ve deri altı dokularına kıl ve yabancı maddelerin yerleşmesiyle enfekte olabilen kronik bir inflamatuvar hastalık olarak tanımlıyor. En sık kuyruk sokumunda görülen bu hastalık, göbek ve parmak arası gibi farklı alanlarda da gelişebiliyor.
KUYRUK SOKUMUNDAKİ GÖZENEKLERE DİKKAT!
Bu rahatsızlığın risk faktörleri arasında, bölgedeki saç yoğunluğu, hijyen eksikliği, aşırı kilolu olma, hareketsiz yaşam tarzı gibi unsurlar yer alıyor. Kuyruk sokumunda meydana gelen küçük gözenekler, akıntılı ve ağrılı şişlikler ortaya çıktığında mutlaka bir uzmana başvurulması gerekiyor.
KIL DÖNMESİ NEDEN TEKRARLIYOR?
Dylan Conway’un deneyiminde olduğu gibi, kıl dönmesi bazı hastalarda tekrarlayabiliyor. Prof. Dr. Bayraktar, erkeklerde kıl dönmesinin nedenlerini şu şekilde sıraladı: “Bu hastalık en sık olarak ergenlik döneminin sonlarına ve 20’li yaşların başındaki erkeklerde görülmektedir. Erkeklerde beden kıllarının yoğunluğu, fiziksel faaliyetlerin artmasıyla terlemenin daha fazla olması ve uzun süre oturmayı gerektiren mesleklerde çalışılması pilonidal sinüs oluşumunu kolaylaştırıyor.” Bunun dışında, uygun olmayan ameliyat teknikleri, cerrahi sonrası bakımın yetersizliği ve yara iyileşmesini olumsuz etkileyen şeker hastalığı, sigara kullanımı gibi durumlar da hastalığın tekrar etmesine yol açabilir.
AMELİYAT SONRASI DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Kıl dönmesi nedeniyle ameliyat geçiren bireylerin, tekrar eden vakaları önlemek amacıyla hijyen, kılların düzenli temizlenmesi ve uzun süre oturmaktan kaçınmaları gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Bayraktar, ameliyat sonrasında dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı:
– Bölge temiz tutulmalı, her gün duş alınmalı ve iyice kurulanarak nemli bırakılmamalı.
– Kılların uzamasını önlemek için düzenli olarak temizlenmeli; tıraş bıçağı yerine tüy dökücü kremler veya lazer epilasyon tercih edilmelidir.
– Uzun süre oturmaktan kaçınılmalı, oturmayı gerektiren işler için bel destekli yastıklar veya yumuşak minderler kullanılmalıdır.
– Pamuklu ve rahat iç çamaşırları tercih edilmeli; dar, sentetik giysilerden kaçınılmalı ve günlük iç çamaşırı değişimi sağlanmalıdır.
– Obeziteden korunmak amacıyla düzenli egzersiz yapılmalı ve kilo kontrolü sağlanmalıdır.
– Cerrahi sonrası yara bakımı büyük önem taşır. Yara tamamen iyileşene kadar ağır egzersizlerden ve zorlayıcı hareketlerden uzak durulmalıdır.
– Ameliyat sonrası belirli aralıklarla kontroller yapılmalı, bölgede herhangi bir şişlik, kızarıklık ya da akıntı tespit edilirse müdahale edilmelidir.