Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik, KYK toplantısının ardından basın mensuplarının karşısına geçerek önemli açıklamalarda bulundu. Gündeme dair detaylar veren Çelik, Nevruz Bayramı ile ilgili dikkat çekici bir duyuruda bulundu.
NEVRUZ, CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN KATILIMIYLA KUTLANACAK
Çelik, Nevruz Bayramı’nın İstanbul’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iştirak edeceği bir etkinlikle kutlanacağını belirtti. “Nevruz’u, Türk Dünyası’ndan Balkanlar’a kadar her yerde baharın müjdecisi olarak kutluyoruz. Bu bağlamda 21 Mart’ta Haliç Kongre’de cumhurbaşkanımızın katılımıyla bir program düzenleyeceğiz. Bu karmaşa döneminde, bölgemize kardeşlik mesajı vermek adına nevruzun kadim bir anma olarak gerçekleştirilecektir.” şeklinde konuştu.
AK Parti Sözcüsü Çelik’in konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:
Suriye’deki her olayın Türkiye’yi etkilediği gerçeği yadsınamaz. Ne yazık ki, birkaç gün öncesinde Esad rejimine bağlı bazı grupların meşru yönetime yönelik saldırıları sonucunda bazı olaylar yaşandı. Bu çatışmaların ardından, kaosu körüklemeye çalışan bazı odakların anında harekete geçtiğini gözlemledik. Üzüntüyle belirtmeliyim ki, Alevi vatandaşlarımıza yönelik saldırılar oldu ve maalesef hayatını kaybedenler mevcut. Bu saldırıları yürütüp gerçekleştirenleri kınıyoruz.
“SURİYE’DEKİ SİLAHLI SALDIRIYI KINIYORUZ”
Olayların olduğu andan itibaren yaptığımız değerlendirmede, Esad rejimine bağlı grupların Suriye’nin meşru yönetimine karşı saldırı gerçekleştirdiği tespit edilmiştir. Bu silahlı saldırıyı kesin bir dille kınıyoruz.
“SİYASİ MEZHEPÇİLİK BÜYÜK BİR ZEHİRDİR”
Her zaman vurguladığımız gibi, Suriye meselesinin esas sahipleri Suriyelilerdir. Esad’ın gerçekleştirdiği katliamların Suriye’deki Alevilere yüklenemeyeceği, DEAŞ’ın yaptıkları katliamların da Suriye’deki Arap ve Sünnilere mal edilemeyeceği kanaatindeyiz. Mezhep farklılıkları her biri kendi içlerinde saygıdeğer düşünce okullarıdır. Ancak siyasi mezhepçilik, büyük bir tehlike barındıran bir zehirdir. Bunun yanı sıra, bazı CHP milletvekillerinin ifadelerimizi hedef aldıklarını ve durumu çarpıtarak yanlış bir yola sokmaya çalıştıklarını görmekteyiz.
Bu milletvekillerinin sayısı çok sınırlıdır. Biz, meşru yönetime karşı silah kullanmış ve kim olduğunu bildiğimiz gruplara Esad artığı dediğimizde, bu kişilerin bunu Alevilere yönelik bir hakaret olarak göstermeye çalıştığına tanık oluyoruz. Bu, tamamen yanlış bir iddia ve sadece bir siyasi propaganda çabasıdır. Yapılan bu eylem, ilkel bir yaklaşım olup, kardeşlik ilişkilerine zarar veren siyasi mezhepçiliği temsil etmektedir. Bütün söylemlerimizin kayıtları mevcuttur. Söz konusu saldırıları gerçekleştiren ve Esad döneminden miras kalan silahlı grupların yeniden organize olarak, bazı devletlerin vekil güçleri olarak hareket ettiği bu teröristlerdir.
