Oruç tutarken yaşanabilecek sindirim sorunları için süt ve süt ürünlerinin önemi
Kilo artışı yaşanıyor
Ramazan ayının gelmesiyle beraber öğün sıklığı, içeriği ve yemek saatleri gibi birçok alışkanlıkta değişiklikler yaşanıyor. Bu değişiklikler, metabolizmanın yavaşlamasına ve beraberinde bazı sindirim sorunlarına yol açabiliyor. Dr. Dyt. Şefika Aydın Selçuk, gaz, şişkinlik, reflü ve kabızlık gibi sorunların yanı sıra, açlık ve susuzluktan kaynaklanabilecek hipoglisemi ve yüksek tansiyon gibi sağlık problemlerine dikkat çekiyor. Özellikle haftalar ilerledikçe uyku düzenindeki bozulmalar ve dengesiz beslenmenin kilo alımına yol açabileceği konusuna da vurgu yaptı.
İftar hafif açılmalı
Ramazan boyunca sağlıklı bir sahurun önemine değinen Dr. Dyt. Şefika Aydın Selçuk, iftarda sindirim sistemini korumanın kritik olduğunu belirtiyor. “Sahurda, yavaş sindirilen ve düşük glisemik indeksli besinler tercih edilmeli ve sıvı tüketimi artırılmalı. Süt ve süt ürünleri, kas kaybını önlemenin yanı sıra tokluk hissini uzatmaya yardımcı olur. İftar sonrasında, uzun süren açlık sonrası mideyi yormadan beslenmek önemlidir. İftar, hafif bir şekilde açılmalı, ardından ana öğüne geçilmelidir. Başlangıçta su, ardından bir çorba ve ana yemek tercih edilmelidir.” ifadelerini kullandı.
Süt ve süt ürünleri olmazsa olmaz
Dr. Dyt. Şefika Aydın Selçuk, süt ve süt ürünlerinin besin gruplarını bir araya getiren en önemli gıdalar arasında yer aldığını ifade ediyor. “Protein ihtiyacımızı karşılayan yağ asitleri, tok tutucu özelliği ve enerji sağlayan içerikleri ile bu ürünler önem taşıyor. Sahurda peynirle yapılacak kahvaltılar veya yoğurtla hazırlanabilecek sağlıklı yiyecekler, gün içinde tok hissetmemizi sağlıyor. Ayrıca kefir, özellikle sahurda veya iftar sonrası ara öğün olarak tercih edilebilir.” şeklinde bilgi verdi.
Mide boşalmasını geciktiriyor
İftarda, yoğurt ya da sütle yapılan çorbaların sindirim açısından uygun bir başlangıç öğünü sunacağını belirten Dr. Dyt. Şefika Aydın Selçuk, “Yoğurt ya da cacık, ana yemeğin yanında tamlayıcı besinler bulundurmaktadır. İftar sonrasında ara öğün olarak kefir veya yoğurtla birlikte bir meyve tüketmek, tatlı isteğini karşılamanın yanı sıra bağırsak sağlığına da katkıda bulunacaktır. Süt ve süt ürünleri, sahurda tüketildiğinde mide boşalmasını geciktirerek uzun süreli tokluk sağlarken, kan şekerinin dengelenmesine de yardımcı olur. Bu nedenle Ramazan boyunca her gün bir porsiyon süt veya süt ürünü tüketmek, kemik sağlığını desteklemek ve dengeli beslenme düzenini sağlamak adına büyük önem taşır.” dedi.
