Rozasea (gül hastalığı) yaşayan bireylerin cildinde kızarıklık, hassasiyet ve damar belirginliği gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor. Bu durumu yönetmek için özel bir bakım rutini oluşturmak oldukça önemlidir. Uygun ürünlerin kullanımı ve tahrişe neden olabilecek faktörlerden kaçınmak, belirtilerin hafifletilmesine yardımcı olabilir.
Rozasea problemi yaşayan kişilerin, ciltlerinin temizliği için alkol, sülfat ve parfüm içermeyen hafif formüllü ürünler kullanmaları önerilmektedir.
Sert temizleyici ürünlerin kullanımı, cilde daha fazla zarar verebilir ve kızarıklığı artırabilir. Bu yüzden cilt yıkama işleminin ılık su ile yapılması, aşırı sıcak veya soğuk sudan kaçınılması önemli bir noktadır.
Cilt bariyerini desteklemek ve tahrişi önlemek amacıyla düzenli olarak nemlendirici kullanımı tavsiye edilir. Hyalüronik asit, niasinamid ya da seramid içeren nemlendiriciler, cilt için rahatlatıcı etkiler sunarak nem dengesini korur.
Güneş ışınları, rozasealı ciltlerde kızarıklığı ve tahrişi artırabileceğinden, günlük olarak en az SPF 30 içeren bir güneş koruyucu kullanılması gerekmektedir.
Kimyasal filtreler bazı bireylerde hassasiyete yol açabileceğinden, mineral bazlı (çinko oksit veya titanyum dioksit) güneş kremleri tercih edilmelidir.
Alkol, baharatlı gıdalar, aşırı sıcak içecekler ve stres gibi tetikleyici faktörler, rozasea semptomlarının kötüleşmesine neden olabileceği için bu unsurlara dikkat edilmesi önerilir.
Makyaj seçiminde ise hafif formüllü, hipoalerjenik ve parfümsüz ürünler tercih edilmelidir. Yoğun kapatıcılığa sahip ürünler yerine cilt rahatlatarak nemlendiren renkli nemlendiriciler veya BB kremler kullanılabilir.
Rozasea, bireyler arasında farklılık gösterebildiği ve zamanla değişebileceği için, dermatolog kontrolünde bir bakım rutini oluşturulması faydalı olacaktır. Doktor önerisiyle reçeteli kremler ya da diğer tedavi yöntemleri de değerlendirilebilir.